KORONA DABBETU’L ARZ MI?

1)Ebced Değeri: Dabbetül Arz /د ا بّ ت / ا لا ر ض H. 1441 / M.2020

2)Neml,82. Ayette اَخْرَجْنَا لَهُمْ دَٓابَّةً / “Onlara bir Dabbe çıkarırız.” emri ilahisinin Ebced Değeri: H.1389/ M.1969 yılını veriyor. Bu tarih kornavirüsün dünyada ilk tespit edildiği yıllara denk geliyor. Bu Ayette geçen “Dabbe” kelimesi ile “Arz” kelimesi arasına "min" edatı girerek isim ayrılmış. Yani diğer ayette “Dabbetülarz” isminin birleşik olmasına rağmen bu ayette “Arz” kelimesinin ayrılması ve ayette “biz çıkarttık” denilmesinden ilk çıktığında yeryüzüne henüz yayılmamış bir “Dabbe” olduğunu anlamamızı sağlar. Bu ayrılan kısmın ebcedi (1969) yılına veriyor ki bu tarihte yukarıda da belirttiğimiz gibi korona virüsün ilk çıktığı yıllara denk gelmektedir.

3)Doğudan Dabbetül Arz huruç eder (çıkar). (Biharu’l Envar, 83/62)

4) Dabbetül Arz emri bil maruf nehyi anil münker yapılmadığı bir zamanda çıkar. (Nuaym bin Hammad, Fiten,1386. hadis)

5)Dabbetül Arz Mehdiye yardım edecek. Çıkışı Recep ayında olacak. (Beklenen Mehdi, Cevad Horasani, s.338)

6) Sığırların alnı gibi karanlık fitneler olur, insanların çoğu ölür. Ancak bu alametleri olmadan önce bilenler kurtulur. (Nuaym bin Hammad, Fiten,5. hadis)

7) Kuran’da iki yerde Dabbetül Arz geçiyor. Sebe suresi 14. Ayette isminin geçtiği “Dabbetül Arz” kelimesinin ebced değeri yukarıda şablonda görüldüğü gibi 2020 yılını veriyor.

Hz. İsa (as)ın tam da salgın hastalığın yayıldığı bu zamanda zuhur edebilir İnşaAllah. Kuran da Hz İsa’nın duasıyla şifa insanlara olacağı bildirildi. Hadisler de bildirildiğine göre, Hz. İsa dua eder. Allah bir mikrop yaratır. Çünkü yecüc ve mecüc nehirlerin sularını tüketir, ortalığı talan eder, dünyada kıtlık çıkar ve Hz. İsa dua eder Allah da onlara bir hastalık musallat eder ve hepsi ölür. Hz. İsa yine dua eder. Allah bir yağmur gönderir, dünya pisliklerden temizlenir. Peygamberimiz yecüc ve mecücün boylarının kısa olduğunu bildirmiş. Dabbetül Arz’ın doğudan çıkacağına işaret edilmesi Çine işaret olabilir. Gerçekten Çin bu asrın başından itibaren dünya ekonomisini ele geçirmiş, dünyaya ucuz ve zararlı ürünler sunmuş, doymak bilmeden gelişiyor.

9) Dabbetül Arzın ismi (1441) miladi 2020 'yi veriyor. 2020 yılı gerçekten çok olağanüstü olaylarla başladı. Allah katında her şey belirlenmiş bir vakitte gerçekleşir. Miladi 2020 ile hicri 1441 tarihlerindeki rakamların benzerliği de bu yılın çok önemli olduğunun ayrı bir işaretidir Allahualem. (2020= iki tane iki, iki tane sıfır) - (1441= iki tane bir, iki tane 4.) Kur'an'da çift rakamına çok dikkat çekilmiştir. Ayrıca bu yılın bu çiftleri Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin iki kardeş gibi gelişinde işareti olabilir Allahualem.

10) Dabbetül Arzın (1441), burada isminin duyulmuş tarihi yani 2020 yılına işaret var. 2020 yılına işaret eden 20. surenin 20. ayetine baktığımız zaman "Musa Onu (asayı) attı o çok hızlı bir yılana ( canlıya) dönüştü." Buradaki asa Kur'an'da Dabbetül Arzın isminin geçtiği Sebe suresi 14. ayetteki Hz. Süleyman'ın dayandığı asa Allahualem. Çünkü oradaki Dabbetül Arz asayı yiyor, diğer ayette de asa; hızlı canlıya (Korona virüs de çok hızlı yayılan bir canlı) dönüşüyor. Böylece hadislerde bildirilen Hz. Mehdi ' nin Hz. Musa’nın asası ile çıkması kastedilmiş olabilir olur Allahualem.

11)"Dâbbe, yanında Hz. Musa'nın asâsı ve Hz. Süleyman'ın mührü olduğu halde çıkar. Mü'minin yüzünü asa ile parlatacak, kâfirin burnunu da mühürle damgalayacak. O zamanda yaşayan insanlar bir araya geldiklerinde mü'min- kâfir belli olacaktır." (Ahmed b. Hanbel, "Müsned", II/491)

Bu hadiste yukarıda işaret edilen ayetlerdeki Hz. Musa ve Hz. Süleyman' ın ellerindeki şeyin Kur'an'da işaret edilen Dabbe olduğunun işareti olabilir Allahualem. Dabbetül Arz kafirin burnunu mühürler ifadesi insanlara maske taktırır anlamına gelebilir Allahualem.

12) İbnü Cerir’in Huzeyfe b. Esîd’den rivayet ettiğine göre: "Dâbbe'nin üç çıkışı vardır: Birisinde bazı çöllerde çıkar, sonra gizlenir. Birisinde de, emirler kan dökerken bazı şehirlerde çıkar, yine gizlenir. Sonra insanlar mescitlerin en şereflisi, en büyüğü ve faziletlisi içinde iken yeryüzü kendilerini fırlatmaya başlar. Derken halk kaçışır, müminlerden bir grup kalır, bizi Allah'tan hiç bir şey kurtaramaz derler. Dâbbe de onların üzerine çıkar, yüzlerini parlak yıldız gibi parlatır. Sonra hareket eder, artık ne takip eden yetişebilir, ne de kaçan kurtulabilir. Bir adama varır, namaz kılıyordur, vallahî sen namaz ehli değilsin der. Yakalar, müminin yüzünü ağartır, kâfirin burnunu kırar" dedi. "O zaman insanlar ne halde olur" dedik. "Arazide komşu, malda ortak, yolculuklarda arkadaş olurlar" dedi.

Bu hadiste Dabbenin çıkışı sanki "kuş gribi, deli dana gribi, korona virüsü" gibi aralıklarla çıkan genelde hayvansal virüslü hastalıklara işaret edilmiş olabilir. Zaten Dabbe genelde hayvanlar için kullanılan bir kelimedir. Bu rivayette Dabbetül Arz' ın şu anki salgın virüs olayına ne kadar benzer olduğu anlaşılıyor. Çıkması sonra gizlenmesi, sonra devlet adamlarının kan döktü zaman ki tamda şu zamana işaret var. İnsanları en şerefli, en büyük camilerden fırlar deniliyor tam da günümüzde bu yaşanıyor Allahualem.

13) Ayette Dabbetül Arzın konuşması lisan-ı kal ile değilde lisan-ı hal ile olacağına dair bir kıraat şekli işaret ediyor. Yani ayet "Tukellimu" gibi okunduğu gibi "Teklimu" şeklinde de okunur ki anlamı yaralanmaktır. Virüslerde insanları yaralıyor.

14)Hadislerde “Dabbetül Arz ile Güneşin batıdan doğması peşpeşe olur.” Buyurulmuş. Bunun anlamı, Mehdi'nin gelişi ile İslam'ın yeniden doğuşu diye de yorumlanmış. (Beklenen Mehdi, Cevad Horasani, s.338)

15) Dabbetül Arz iblis'i secdedeyken öldürür. Dâbbetü'l-arz dan sonra müminler 40 sene ölmeden refah içinde yaşarlar. (Fiten,1378)

16) Dabbetül Arzın konuşması söz veya kelamla değildir. Onun konuşması Allah'ın ona emrettiği Bir alamet, işareti yerine getirmesidir. İçerdeki giremez dışarıdaki çıkamaz. Ancak Allah'ın boşalt (bırak) emriyle bırakır. Helak olanlar olur, kurtulanlar olur. Dabbetül Arzın ilk adımına Antakya'ya koyar. (Fiten, 1389)

17)Dabbetül Arzın önemli bir görevi de Antakya'da bir mağaranın içinde şeytanı öldürmesidir. (İmam Kurtubi Nahl Suresi 82. Ayet tefsiri, Tefsiri Kurtubi)

18)Elmalılı Hamdi Yazır merhum Dabbetul arz ile ilgili olarak 'debb' kelimesini izah sadedinde şöyle söyler: "Hafif yürüme, debelenme demektir. Hayvanlarda ve çoğunlukla haşerelerde, yani böceklerde, kullanılır. İçkinin vücuda yayılması ve bir çürüklüğün etrafına bulaşması gibi 'hareketi gözle tespit olunamayan şeyler'de de kullanılır." Tefsirlerde daha bunun gibi Dabbetü'l-Arz'a dair birçok teviller/yorumlar yeralmaktadır.

19) Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de bu konuda şöyle buyuruyor: “Amma "Dabbet-ül Arz": Kuran’da gayet mücmel bir işaret ve lisan-ı hâlinden kısacık bir ifade, bir tekellüm var. Tafsili ise; ben şimdilik, başka meseleler gibi kat'î bir kanaatle bilemiyorum. Yalnız bu kadar diyebilirim: (Laye’lemulğaybeillallah) Nasılki kavm-i Firavun'a "çekirge âfâtı ve bit belası" ve Kâbe tahribine çalışan Kavm-i Ebrehe'ye "Ebabil Kuşları" musallat olmuşlar. Öyle de: Süfyan'ın ve Deccalların fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve Ye'cüc ve Me'cüc'ün anarşistliği ile fesada ve canavarlığa giden ve dinsizliğe, küfür küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle, arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak, zîr ü zeber edecek. Allah u a'lem, o dabbe bir nev'dir. Çünki gayet büyük bir tek şahıs olsa,her yerde herkese yetişmez. Demek dehşetli bir taife-i hayvaniye olacak. Belkiإِلَّا دَابَّةُ الْأَرْضِ تَأْكُلُ مِنسَأَتَهُ âyetinin işaretiyle, o hayvan, dabbet-ül arz denilen ağaç kurtlarıdır ki; insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek, insanın cisminde dişinden tırnağına kadar yerleşecek. Mü’minler iman bereketiyle ve sefahet ve sû'-i istimalâttan tecennübleriyle kurtulmasına işareten, âyet, iman hususunda o hayvanı konuşturmuş.” (Şuâlar, 5. Şuâ)

Bediüzzaman burada Dabbetülarzı bir virüs gibi insanları kemirecek bir canlıya benzetmiş. Bazıları tarafından AIDS olarak ta yorumlanmış. Dabbetul’arz’ın bilgisayar teknolojisine de benzeyen yönleri bulunmaktadır. Allah’ın bu yüzyılda yarattığı ahirzamanın çok özel bir görevlisi olduğu açıkça anlaşılıyor.

SONUÇ: Bütün bu işaretler dünya genelinde bütün sistemleri alt-üst eden Koronavirüs olayının Allah’ın özel bir alameti olduğunu bizlere göstermektedir. Allah’ın vadettiklerine karşı yüz çeviren imanı zayıf, inadı kavi insanların tüm dünyanın gözü önünde yaşanan onca alameti görmemezlikten gelmesi çok düşündürücü. İnanan insanlar ise kendilerine Allah tarafından ve elçileri vasıtasıyla bildirilen alametleri görür, tanır ve olaylar karşısında ümitsizlik yaşamazlar. Aksine imanı kat kat güçlenir ve imanının bereketiyle felaha kavuşurlar.

“O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.” (Neml,82)