top of page

KABE’DE TAVAFIN DURMASI BİR KIYAMET ALAMETİDİR

  • Yazarın fotoğrafı: Sinan Dolayman
    Sinan Dolayman
  • 26 Şub 2023
  • 1 dakikada okunur


Yaşadığımız dönemin Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde bildirilen Ahir zaman olduğu apaçık görülmektedir. Gerçekleşen birçok alamet bunun delilidir. Gördüğümüz tüm bu ahir zaman alametleri inananların inancını güçlendirip daha şuurlu yaşamasına vesile olmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde Korona virüsü nedeniyle Sudi Arabistan’ın Kâbe’de tavafı durdurarak tavaf alanını boşaltması tarihte ilk defa yaşanmış bir görüntüye neden oldu. Bildiğimiz kadarıyla geçmişte Karmatilerin baskısı, Mekke’de yayılan bir hastalık ve hicri 1400 de yaşanan Kâbe baskını olaylarında kısmen tavaf durmuş fakat şu anki gibi tüm dünyadan umreye gidilmesinin yasaklanması gibi genel bir uygulama olmamıştır.

En güvenilir hadis kaynağı kabul edilen Sahih-i Buhari’de geçen bir hadiste Peygamberimiz(sav) şöyle buyuruyor: “Beytullah’ta Hac durmadıkça Kıyamet kopmaz.” (Buhari, 15/151)

Birçok İslam âliminin ikrar ettiği üzere kıyametin küçük alametlerinin çoğu gerçekleşmiş durumdadır. Tüm dünyada sosyal ve siyasi karmaşa, ekonomik çalkantılar ve doğal afetlerin art arda gelmesi kıyametin büyük alametlerinin de başlamakta olduğunu akla getirmektedir. En doğrusunu Allah bilir.

Başka bir rivayette İmam Sadık’ın şöyle buyurduğu bildirilmiştir: “Hacca gidemeyeceğiniz günler gelmeden önce Hacca gidiniz. Sonra işaret parmağıyla kıble tarafını göstererek şöyle buyurdu: Bu tarafta, yetmiş bin ya da daha fazla kişi öldürülecektir.” (Biharu’l Envar, 47/94)

İslam alimlerinin çoğunluğu kıyametin almetlerinin oluş sırasını belirlerken küçük alametlerin sonunun Hz Mehdi’nin çıkışı olduğunu kabul etmiş, diğer bazı alimler ise büyük alametlerin ilkinin Hz. Mehdi’nin çıkışı olduğunu söylemişlerdir.

Tüm dünyada yaşanan sosyal, siyasi, ekonomik sorunlar ve doğal afetlerin artışı Yüce Allah’ın kaderde yazdığı Hz İsa ve Hz Mehdi’nin kutlu gelişinin müjdeleri olduğunu görüyor ve tastik ediyoruz.

“Rabbimiz, senin indirdiğine inandık, elçiye uyduk; bizi şahidlerle beraber yaz!” (Âl-i İmrân, 53)

Comments


bottom of page