İNCİL’DE VE KURAN’DA ELÇİLER GÜZEL AĞAÇLA SİMGELENİR

Kur'an-ı Kerim’in ayetleriyle, Kutsal Kitab yani Tevrat ve İncil’in birçok ayetlerinin benzerlikler içerdiğini görmekteyiz. Bir Kuran ayetinde şöyle buyurulur:

“Biz, sana kendinden önce gelmiş olan (Mukaddes) Kitabı doğrulayan ve ona güvenip, koruyan kitabı (Kuran’ı) hak olarak indirdik.” (Mâide, 48)

İşte bütün ilahi kitaplar, aynı ilahi kaynaktan gelmesi sebebiyle aynı ifadeler aynı ayetler ve hükümler içermektedir.

İncil ve Kur'an’da peygamberlerin ağaç sembolü ile simgelendiğini görmekteyiz. İncil'de Matta 7 bölümde şöyle buyurulur:

15. Sahte peygamberlere karşı uyanık olun. Koyun postuna bürünüp yanınıza sokulurlar, fakat içlerinde aç kurtlar saklıdır.

16. Onları meyvelerinden tanıyacaksınız. İnsanlar hiç dikenlerden üzüm ya da çalılardan incir toplar mı?

17. Aynı şekilde her güzel ağaç güzel meyve verir, fakat her çürük ağaç kötü meyve verir.

18. Güzel ağaç kötü meyve veremediği gibi çürük ağaç da iyi meyve veremez.

19. İyi meyve vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.

20. O halde, gerçekten de onları meyvelerinden tanıyacaksınız.

21. Bana ‘Efendim, Efendim’ diyen herkes (ahir zamandaki) göklerin krallığına erişemeyecek, ancak göklerde olan Rabbimin isteğini yapan kişi erişecektir.

 22. Birçok kişi o gün bana, ‘Efendim, Efendim, biz senin adınla peygamberlik etmedik mi, senin adınla cinler çıkarmadık mı ve senin adınla büyük işler yapmadık mı?’ diyecek.

23. Fakat ben o zaman onlara açıkça şöyle diyeceğim: Sizi hiç tanımıyorum! Benden uzak durun, kötülüğün hizmetkârları!  (Matta,7. Bölüm)

Bu İncil ayetlerinde gerçek Elçilerin güzel bir meyve veren ağaç gibi etrafını iyileştirip, aydınlattığını anlıyoruz. Yani yetiştirdiği insanlar güzel bir meyve gibi olgun, ahlaklı, dürüst olurlar. Sahte Elçiler ise etrafındaki insanları zehirler, çürütür, kötü bir ahlaka büründürür. Bunların kötü davranışlarını ve özelliklerini bu yedinci bölümün ilk ayetleri bize şöyle anlatmaktadır:

1. “Başkasını yargılamayı bırakın ki, siz de yargılanmayasınız.

2. Çünkü insanları hangi ölçüyle yargılarsanız, siz de aynı ölçüyle yargılanacaksınız. Hangi ölçekle ölçerseniz, aynı ölçekle alacaksınız.

3. Öyleyse neden kardeşinin gözündeki çöpe bakıyorsun da kendi gözündeki merteği görmüyorsun?

4. Kendi gözünde mertek varken, kardeşine nasıl ‘Dur gözündeki çöpü çıkarayım’ dersin?

 5. İkiyüzlü! Önce kendi gözünden merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözünden çöpü çıkarmak için daha iyi görürsün. (Matta,7. Bölüm)

Aynı benzetmeyi biz Kur'an ayetinde de görmekteyiz. İbrahim suresinde şöyle buyurulur:

24. Görmedin mi Allah nasıl bir benzetme yaptı: Güzel söz, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir.

25. (O ağaç), Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Allah, öğüt almaları için insanlara böyle benzetmeler yapar.

26. Kötü sözün durumu da gövdesi yerin üstünden koparılmış, sabit olmayan kötü bir ağaca benzer.

27. Allah, inananları, dünya hayatında da ahirette de sağlam sözle tesbit eder. Allah, zalimleri de şaşırtır ve Allah, dilediğini yapar. (İbrahim Suresi)

Bu Kur'an ayetlerinde de dikkat edilirse güzel söz benzetmesi güzel sözlü Elçilere işaret eder. O Elçiler aynı İncil ayetindeki gibi güzel meyve veren bir ağaç gibi iyi insanlar yetiştirir. Kötü söz de kötülüğü, çirkin sözleri yayan sahte Elçilere işaret eder.

Okuduğumuz bu İncil ve Kur'an ayetleri ortak bir şeye işaret etmektedir. İyiliğin yayıldığı yerler iyi Elçilerin olduğunu gösterir. Kötülüğün yayıldığı yerler ise kötü Elçilerin olduğunu gösterir. İyiliğin yayıldığı yerlerde şefkat, merhamet, sadakat, sevgi, Allah'ın rızasını aramak hakimdir. Kötülüğün yayıldığı yerlerde ise eleştiri, tenkit, eksik görme, kusur arama ve sürekli negatif bir atmosfer hakimdir.

Yaşadığımız bu dönem, ahir zaman, fitnelerin yoğun olduğu bir zaman. Bu ayetler özellikle bu zamana işaret etmektedir. Bu zamanda insanları delalete düşürecek kendisi sapan ve saptıran (Dallun Mudillun) önderler geleceğini birçok hadisler anlatmıştır. Ayrıca müminlerin Sevgi ve güzel ahlakı tüm negatif ortamların kötülüklerine galip gelecektir. Allah bir Kur'an ayetinde,

“Hakikati İnkâr edenler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır” (Saff, 8) buyurmuştur.