Boşlukların Tanrısı Değil Detayların Yaratıcısı
- Sinan Dolayman
- 5 May 2024
- 2 dakikada okunur

Boşlukların tanrısı ifadesi inananları eleştirmek için kullanılmaktadır. Güya evrende bilemediğimiz şeyler için Allah yarattı ifadesinin arkasına sığınılıyor. Halbuki insan evrende yaratılan herhangi küçük veya büyük bir şeyi inceledikçe yani o boşluğu doldurdukça Allah'ın yüceliğini daha iyi anlıyor. Bunun aksine insanın kendi eliyle ürettiği bir eşyayı inceledikçe de basitliği anlaşılıyor. İnsanın eliyle ürettiklerinin görüntüsü ne kadar etkileyici olsa da basit bir sisteme sahiptir. Bununla birlikte Kuran-ı Kerim bize o boşlukları doldurarak inanmamızı emreder, bilmeden inanmayı emretmez.
İnsanın ürettiği ile Allah'ın yarattığını mukayese ettiğimizde olağanüstü bir iman hakikatinin ortaya çıktığını görüyoruz. İnsanın ürettiği bütün ürünler aslında Allah'ın yarattığının bir taklididir. İnsan sınırlı aklıyla ürettiklerine sistematik bir düzen koyar. Mesela son model dikkat çekici bir BMW marka arabaya baktığın zaman görüntüsü çok etkileyicidir. Ama aynı aracın iç sistemini incelediğin zaman basit bir yapıya sahip olduğu görülür. Çünkü kontağı çalıştırırsın, kontaktan bujilerin ateşlenmesiyle akünün çalışması, oradan enerjinin dinamoya, kaslara veya aracın hareket ettirici diğer sistemlerine gitmesi, kasnakların birbirini hareket ettirmesi karşılığında tekerlerin hareket ederek aracın yürümesi gibi çok aslında aşamalı ve ilkel bir sistemin oluştuğunu görmekteyiz. Fakat Allah'ın yarattığı bir nesneyi en alt veya en üst birimine kadar incelediğimizde neredeyse sonsuz anlamda bir sistemin varlığı ortaya çıkıyor. Zerreye de kürreye de yani atoma da evrene de baksan bitmeyen bir sistematik yapı var, derinlik var. Bu derinlik, Allah'ın sanatının büyüklüğünü göstermek içindir. Allah sade de yaratabilirdi. Ama Allah derin bir sanatla, derin bir bilgi ile her şeyi yaratarak insanın tefekkür etmesini, Allah'ın aklının büyüklüğünü görmesini istiyor. Allah’ın bu derinlik ve detay sanatı insana hayat dinamizmi sağlar. Araştırıldığında hemen sonuca ulaşılan tekdüze bir evren yapısı yaratmamış Allah. Sonu gelmez bir detayla yaratmış. Bunun sebebi, Allah’ın kudretini hiç durmadan arayalım, hep O’na karşı dinamik olalım diye. Kuran’da Allah’ın bize öğütlediği de budur:
“Allah’ın rahmetinin izlerine bir bak: Ölü toprağa nasıl can veriyor! İşte ölüleri diriltecek olan da O’dur. O’nun her şeye gücü yeter.” (Rûm, 50)
“Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 4)
“Göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.” (Mü’min, 57)
İnsanın ürettiğiyle Allah'ın yarattığı arasında bir mukayese yapılırsa Allah'ın büyüklüğünü anlamak için çok büyük bir iman hakikati bu mukayesede görülür. Allah'ın sanatını bize anlatan atom ve atom altı parçacıklar veya evrenin derinliklerinin araştırılması sonucunda bilim adamları enerjinin maddenin alt birimi olduğunu söylüyorlar. Kuantum bize maddenin en alt birimi enerjidir, enerjiden oluşur der. Bütün varlık o enerji üzerine bina edilmiş. Sanki görünmeyen bir okyanusun üzerinde aslında yüzüyor her şey. O derin enerjinin de alt birimlerine indiğimiz zaman göreceğimiz en nihayetinde Allah'ın ilim sıfatının tecellisi, Allah'ın kün (ol) emrinin tezahürüdür. Allah'ın kün emri bütün kainatta dolaşır. Yani Allah'ın ol emri bilgi düzeyinde maddenin aklıdır, maddenin ruhudur. Allah'ın ilim sıfatı maddenin enerjisinin ruhudur. Bütün her şey onun üzerinde yüzer. Esir maddesi derler önceki alimler. Bediüzzaman da bu ifadeyi kullanır. İşte insan en nihayetinde maddeyi incelediği zaman bu noktaya ulaşır ki orası artık gaybe girer. Onun ötesini insan çözemez çünkü orası sırlar, gayblerle doludur. O Allah'ın ol emrinin her yerde cereyan etmesidir. Bütün her şey ol emrinin üzerinde oluşur. Allah'ın ol emri, Ruhü’l Kudüs de diyebileceğimiz Allah’ın aktif gücünün bilgisini taşıyan bütün varlığın oluşumunun temelidir, ruhudur.
Comentários