ALLAH’IN DİNİ TEKTİR
- Sinan Dolayman
- 1 Mar 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Mar 2023

Allah'ın dini dünyanın var olduğundan beri tektir. Suret ve görünürlükte değişme olabilir fakat dinin ruhu ve hakikati değişmez. Bu hakikat gönderilen bütün Nebi ve elçilerin diliyle bütün âlemlerden istenilen gerçektir. O da Allah'a bir ve tek olarak iman etmek, ona ibadette samimi olmak, insanlarla ilişkilerde iyilik ve takva üzere yardımlaşmak, kötülük ve düşmanlık konusunda yardımlaşmamaktır.
İşte bu, Allah'ın bütün ümmetlere gönderdiği elçilerin dinidir. Tüm zamanlarda, bütün kavimlere gönderilmiştir. Hiçbir vakit, uyarılmamış bir ümmet yoktur. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet; bu üç dinin açıklamalarından bilinen şudur ki Âdem’den sonra insanlara gönderilen ilk Elçi Nuh (as)'dır. Bunun için şu Kuran ayeti gelmiştir:
Nuh’a tavsiye ettiği dinden size şeriat kıldı. Sana vahyettiğimizi de, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi de. Dini ayakta tutasınız ve onda ayrılığa düşmeyesiniz diye. (Şura Suresi 13)
شَرَعَ لَكُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا وَصّٰى بِه۪ نُوحًا وَالَّذ۪ٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ وَمَا وَصصَّيْنَا بِه۪ٓ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى وَع۪يسٰٓى اَنْ اَق۪يمُوا الدّ۪ينَ وَلَا تَتَفَرَّقُوا ف۪يه
Peygamber'in hadisinde de şöyle geçmiştir: “Meryem oğlu İsa'ya dünyada ve ahirette insanların en yakını benim. Peygamberler babası bir kardeştir anneleri ise ayrı ayrıdır. Onların hepsinin dini tektir.” Başka bir rivayette “aynı babanın çocukları” olarak geçer. Diğer bir hadiste de “Biz peygamberler topluluğu, dinimiz birdir” buyurulmuştur. Hadiste geçen “Alat” kelimesi ikinci eş olarak tefsir edilmiştir. Bunun aslı bir eşle evlenildikten sonra onun üzerine diğer bir eş alınmasıdır. Sudan sonra su içilmesine benzetilir. Alat olan çocuklar, bir adamın ayrı ayrı kadınlardan olan çocuklarını ifade eder. İbni Kayyum şöyle dedi; “Bu konuda diğer bir güzel açıklama şudur. Nebi (s.a.v.) peygamberlerin dinini bir babaya benzetmiştir ki ittifakla bu din Tevhid dinidir. O da Allah'a tek olarak ibadet etmek, ona ortak koşmamak, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, elçilerine iman edip onunla karşılaşacağına (yani ahirete) imandır. Bütün peygamberler işte bu dini ortaya koymakta ittifak etmişlerdir. Allah buyuruyor ki; “Sizin için, dinden, Nûh'a önerdiğini şeriat kıldı…””
Buhari, kitabının “Peygamberlerin Dini Tektir” bölümü ile ilgili açıklamasında şöyle diyor; “Allah'ın dini İslam peygamberlerin ve elçilerin dinidir. O elçilerin ilki Hz. Nuh sonuncusu da Hz. Muhammed (sav)’dir. Bu da tek bir babadan gelişine işarettir.
Fakat amellerin ve işlerin hukuki kuralları ise değişiklik gösterir. İşte bu da farklı anneler konumunu işaret eder. Anne şeriat kısmını baba da din kısmını ifade eder. Baba, kök ve erkeklik tarafında; anne de dal ve kadınlık tarafından dolayı böyledir. Babalıkta birleme vardır, anne ise bu hadisin anlamından çıktığına göre çok olabilir.
İbni Kesir tefsirinde şöyle dedi “Size dinden şeriat kılınan “Sizin için, dinden, Nûh'a önerdiğini şeriat kıldı…”; Din bütün peygamberlerin getirdiğidir. O da, O’na ortak koşmamaktır.” Şu ayette Allah'ın buyurduğu gibi: “Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona: "Benden başka ilah yoktur; şu halde bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım.” (Enbiya, 21) Yani hepsinin ortak noktası Allah'a tek olarak ibadet edip O’na ortak koşmamaktır. Fakat şeriatleri ve metotları değişebilir. Yüce Allah şöyle buyurdu; “Sizden her birerinize bir şeriat, bir yol tayin ettik” (Maide, 48) Bu noktada Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin” (Şuara, 13). Yani Allah bütün peygamberlere birlik ve ittifakı vasiyet ediyor, onları ihtilaf ve ayrışmaktan men ediyor.
Üstad İmam Muhammed Abduh Tevhid risalesinde şöyle diyor; “İslam dini hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde açıklamıştır ki; Allah'ın dini tüm zamanlarda tüm peygamberlerin sözü üzere tektir.” Yüce Allah şöyle buyuruyor; “Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.” (Nisa,163) Bu ayette geçen “Nuh’a… vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik.” ifadesinin anlamı, Muhammed’in örneği Nuh’un özelliği ve konumu gibidir. Burada maksat şudur; onların hepsi aynı kaynaktan çıkmışlardır.
Bu ayette özellikle Ehli Kitap (Hristiyanlar ve Yahudiler) arasında meşhur olan İsrailoğulları peygamberlerinden bahsedilmiştir.
(Çeviri)
Comments